»KAPSAMLI KAYGISIZ PAY PER WASH
PAKETİ.«

ÖRNEK OLMAK İSTİYORUZ!

"Gıda maddeleri çöp değildir!" - kuralı ISLA Berlin'de geçerlidir. Philipp Reichel ve Peter Duran gıda endüstrisinde yeni bir çağın habercileri. Her şey bütünlük içinde işleniyor. Hiçbir şey atılmıyor. Sıfır atık ve kurtarılmış gıda maddeleriyle pişen yemekler - burada yaşatılan devridaim ekonomisi konsepti bu; gıda endüstrisinde sürdürülebilir ekonominin başlangıcı. Bu düşünce, kullanılmamış sütlerden üretilen ricotta ve yoğurtlar ile pazar brançlarından kalan kek ve ekmekler efsanevi kruvasan-ekmek-puding karışımı haline getirilerek hayata geçiriliyor. Hafta boyunca kullanılmayan unlu mamuller ve süt artıklarından krema üretiliyor ve ardından bu, tekrar kullanılan meyve kabuklarıyla donatılıyor. Hiçbir şey atılmıyor - kahve telvesi bile. Berlinli bir şirket bunları kahve takımına dönüştürüyor.

Kafenin kurucuları sıra dışı gıda endüstrisi konseptleriyle Gastro-Gründerpreis ödülünü kazanmışlar. Peter Duran ve Philipp Reichel için sürdürülebilirlik, bizzat yaşadıkları ve başkalarıyla da paylaştıkları bir yaşam tarzı. Bu yaklaşım %100 uygulanıyor - ürünlerin seçiminden servis çalışanlarının ödemelerine kadar. Servis çalışanları şirkette hisse edinebiliyor veya franchising konseptinin uygulandığı sistemde komple bir mağaza devralabiliyor. Peter Duran şöyle açıklıyor: "Yapmak istediğimiz şey 'çevrecilik'ten ziyade, devridaim ekonomisi çerçevesinde nelerin mümkün olduğuna ve nasıl kazanç elde edilebileceğine ilişkin büyük bir anlayış ortaya koymak. Bu konuda örnek olmak istiyoruz!"

BULAŞIK YIKAMA ÇÖZÜMÜ

Philipp Reichel ve Peter Duran iki yıl önce "ISLA Berlin" fikrini ortaya attıklarında oldukça az paraya sahiplerdi. Telaşlı büyük şehirin ortasında inzivaya çekilecekleri bir yer arıyorlardı - bir ada. "ISLA Berlin" adı da buradan geliyor. Neukölln'deki yeri buldular, demirbaşları önceki sahibinden devraldılar ve dönüştürdüler. Sıra dışı gıda endüstrisi konseptleriyle müşterilerinin damarlarına bastılar. Gıda maddesi israfı yok, çöp yok ve üreticilere kadar makul ve aynı zamanda lezzetli olan adilce üretilmiş ve yüksek kaliteli ürünler. Tüm coşkusuna rağmen gıda endüstrisinde bir tesis açmak yüksek miktarda başlangıç yatırımı gerektirir ve bu hafife alınmamalıdır. Dolayısıyla Philipp Reichel de arayışa geçmiş ve PAY PER WASH ile karşılaşmış. Yeni iş kuranlar, sezonluk işletmeciler ve her şeyi hesaplamak durumunda olan gıda işletmecileri için geliştirilen alternatif bir ödeme modeli.

Prensip çok basit. PAY PER WASH ile yıkama işlemi başına sabit bir ücret ödersiniz ve buna her şey dahildir: Bulaşık makinesi, basketler ve su hazırlama. Olası onarım veya bakım masrafları da sabit ücretin içindedir. Sadece su ve enerji maliyetleri karşılanır. Müşteri, çevrimiçi bir portalı kullanır. Burada dilediği yıkama işlemi sayısını seçer ve kredi kartı aracılığıyla ödeme yapar. Farklı yıkama işlemi paketleri vardır. Müşteri her paket için bir bulaşık yıkama kodu alır. Bu kod doğrudan makineye girilir ve yıkama işlemi derhal başlatılabilir. Yıkama işlemleri bittiğinde çevrimiçi olarak yeniden satın alınabilir. PAY PER WASH modeli esneklik, finansal rahatlama ve her şeyden önce güvenlik sunar. Philipp Reichel ve Peter Duran içinse özellikle tamamen konseptlerini geliştirmeye odaklanmalarını sağlıyor.